Asimile olmuş aşkın kavgasını yapan militanlarız biz. Her zafer işaretinin ardından bilinç altında yatan kaybetmişliğin acısını yaşıyoruz ikimizde. düşüncelerimiz işgal altında, izinsiz dinlemelere takılmış kalplerimiz, paralel duygulara kapılmış gidiyoruz. İçsavaş yaşayan bir bütün kalbiz biz. Kazananı olmayacak bu savaşta yaktığımız yıktığımızla kalacağız. SEN ve BEN diye parçalanacağız BİZ..

      
 ''TAYYİP'' de KİM!...?


       Şüphesizki Gazi Mustafa Kemal paşa Cumhuriyeti kurmuştur, ülkeyi toprakalrımızı almıştır,korumuştur. Dış ve iç güçlere karşı savaşmış, okudugumuz duyduğumuz kadarıylada genelde galip gelmiştir. Müthiş bir komutan, müthiş bir zeka, müthiş bir lider ve daha sayabileceğimiz bir çok özellik...
       O zamanlar devletler toprak peşinde, savaşlar, galip gelenler, mağlup olanlar, aç kalanlar-açıkta kalanlar vs. Tabiki zor dönemler. Kimse bişey bilmiyor teknoloji yok her istediğini görüp duyamassın şimdiki gibi. Nasıl yani şimdiki gibi? Sayalım mesela.
1) Televizyon varmıydı (belkide milyonda bir)
2) Radyo (milyonda değilsede bindebir vardır belki)
3) Gazete (bir elin parmak sayısını geçmez)
4) Mecmua, Broşür, İlan vs. (hiç sanmıyorum)
5) Bilgisayar, Cep telefonu, Leptop, Aypet, Dinleme cihazları, Böcekler, Jammerler, Uydular, Gizli kameralar vs. (dalgami geçiyorum?)
     
        Yani sayabileceğimiz o kdr etken varki şimdilerde olupta o zamanlarda olmayan. İnsan düşününce Gazi Mustafa Kemal'in işi aslında bugünki kadar zor değilmiş. Kararları aldığınız bir meclisiniz var ve burdan çıkan sonuçla stratejilerinizi kararlarınızı uyguluyorsunuz. Basın sözcünüz yok, programlara çıkıp millete saatlerce ne yapmak istediğinizi anlatmak gibi bir durumunuz yok, halkı bilinçlendirelin ne oluyor ne bitiyor bilsinler gibi bi kaide yok. Haa buna rağmen başarılmış mı? Evet başarılmış. Ülke bütünlüğü, toprak bütünlüğü, bağımszılık, bayrak, devlet, millet ve Cumhuriyet.Şimdi bana ''Efendim teknoloji olsaydı herşey daha kolay olmazmıydı'' diyenelrde olacak haklı olarak pek tabiki. Onları da sayalım.

1) Televizyon varmı  (haddinden fazla her önüne gelenin açacağı kadar gırla)
2) Radyo varmı        (haddinden fazla her önüne gelenin açacağı kadar gırla)
3) Gazete varmı        (haddinden fazla her önüne gelenin açacağı kadar gırla)
4) Mecmua, Broşür, İlan vs. (haddinden fazla her önüne gelenin açacağı kadar gırla)
5) Bilgisayar, Cep telefonu, Leptop, Aypet, Dinleme cihazları, Böcekler, Jammerler, Uydular, Gizli kameralar vs.                           (haddinden fazla her önüne gelenin alacağı kadar, gırla)

       Ve birde bu hayli fazla olan teknolojinin her birinde en az 3-5 kişide yorumcu olarak teknolojiden anlamadığımızı bizlere anlatıyolar. Yani eskiyle şimdiki zaman arasındaki teknoloji farkına hayli fazla dedim ama bu yorum işinide katarsak eğer hayli hayli hayli fazla ''eskiye'' göre.
       Şimdi bunlar Gazi Mustafa Kemal Paşa zamannında olsaydı altından kalkamayacamıyı? Bilemeyiz, görmedik! Ama yaptıklarıyla anlatılanlarla okuduklarımızla değerlendirirsek aynı liderliğini bunlar olsada o zamanlarda yine yapacaktır diye değerlendirebiliriz.
       Gelelim o zaman günümüze. Bir Recep Taqyyip Erdoğan var. Lider mi? Lider. Komutan mı? Komutan. Zeka mı? Zeka. Yönetici mi? Yönetici. Örnek mi? Örnek. Adam mı? Adam gibi Adam...
       Dışarıyı yönetiyor, içeriyi yönetiyor, basını yönetiyor,meclisi yönetiyor, insaları yönetiyor, toplumu yönetiyor, parayı yönetiyor, aileyi yönetiyor, ferd'i yönetiyor. ALLAH insana taşıyamayacağı yükü vermezmiş. Demekki taşıyabiliyor yapabiliyor başarabiliyor. Yani Anadolu diliyle konuşmak gerekirse bi yerden bir taş mı geldi bi şekilde korunursun en az hasarla atlatırsın. Ama şimdiki zamanda bırak başka yöne dönmeyi gözlerini gayri ihtiyarı oynattığın heryerden saldırı geliyorsa ve ''sen'' hepsinin üstesinden gelebiliyorsan bu hayli hayli hayli büyük bir başarıdır, meziyettir. İki insandan bahsediyorum ''son zamanlardan ve Türkiyeden'' Neden tırnak içinde yazdığımıda açayım. Şimdi başka yerlere çekerler taaaa EFENDİMİZ (s.a.v)zamanına falan ben şimdiden önlemini almış olayım... İki insan... Biri hayli eksikliklere rağmen cumhuriyeti kurdu. Biride hayli hayli fazlalıklara rağmen ayakta tutuyor ve ileriye taşıyor. Kıyaslamaya kalkarsak eğer biri diğerini bir alanda mutlaka geçer. Tabi üstünlük anlamında demiyorum. Biryerde Gazi Mustafa Kemal ise diğer yanda da Recep Tayyip Erdoğan karşılıklı üstünlük sağladıkları konular vardır. Yani bu zamanda ve hayli hayli hayli fazla teknoloji ve saldırı varken ve bir şekilde bunlarla baş edilebiliyorsa bu da hayli hayli hayli büyük bir başarıdır. Gazi Mustafa Kemal'in olduğu heryerde Recep Tayyip Erdoğanda olmalıdır (nereye çekmek istersen) Öyle kolay ''harcamak'' ''satmak'' olur gibi değil. Biz dışardan basını izlerken bile başımız dönerken, bu ADAM bunlarla başedebiliyor heryere gereken cevabı verebiliyor, çözüm ürtebiliyor. Gerçekten bu akıl inanılır gibi değil. Bu kadarda ''yandaş'' olunurmu? Evet olunur. Böyle olduğu sürece böyle devam ettiği sürece ben ve biz sürekli ''yandaş'' olacağız. Bu demek değildirki Recep Tayyip Erdoğan haşa ''ilahlaştırılıyor'' Gaye eğer sistemi oturtmaksa buna ''herkes''in hem fikir olması gerekir. Yarın aynı sistem ve aynı hizmetle başka  ''Tayyip''ler gelecektir. ve biz bu defa o ''Tayyip''lere ''yandaş'' olacağız. Çünkü gayemiz amacımız uğraşımız ''Güçlü Türkiye İleri Türkiye'' Eğer Türkiye bu denli ve daha fazlasıyla güç, kudret, imaj, söz sahibi, olmuş ve dahada olacaksa ''siz''de gelin ''yandaş'' olun.
       Bitirmeden şu muhalif parti sçemnelerinede nacizane fikir sunayım.
Muhafazakar kesim çok parti değiştirdi geçmişte. Ben yaşım gereği bildklerimi sıralayayım. Merhum Menderes'in partisi, ANAP, DOĞRU YOL, REFAH PARTİSİ, FAZİLET PARTİSİ, MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ vs aklıma gelenler. Hatta ve hatta yeri geldi CHP ve DSP yede oy verildi muhafazakarlardan. Hani herkesin kendi görüşü olması lazım diyoruz ya her yerde. Aynen öyle. Herkesin farklı görüşü olsun. Ki demokrasi yaşansın ülkede. Bundan dolayı herkes muhafazakar olsun solcular sağ2a kaysın gibi bir düşüncemde yok benm kendimce. Ama yahu arkadaş bir dönde şu oy verdiğin partilere bak. Seni ielriye götürecek birtek projeleri yok hala eski kafayla hareket eden bir muhalefet topluluğuna hala nasıl oluyorda bel bağlıyorsun inanıyorsun. Ben yerel seçimlerde seçmenin partilerine bir ders vereceklerini düşünüyordum ama yanıldım. Solcusunuz diyelim başka sol parti yokmu? Var. Hatta yakın zamanda iktidar olmuş bir sol partiniz bile var.(DSP) Alternatifiniz olmasa kabul edilir ama var. Sizi gözlerinize baka baka kandırmalarına nasıl oluyorda müsade ediyorsunuz akıl almıyor. Şimdi bugün AK PARTİ bana vaadettiği hizmetlerden beni yoksun bıraktığı an hemen dönerim bana hizmet edeceğine inandığım partiye oy veririm. Hepiniz benden zekisiniz ama bir daha düşünün ne kadar oyalanıyor ne kadar kandırılıyorsunuz diye.
      Bence artık seçmenini oyalayan muhalefetten seçmenine hizmet verecek seçmeninin dili olacak muhalefete geçilmeli ve iyi bir ''DERS'' verilmeli.

.

.

.

.

İzleyiciler

.

.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © / Karaçocuk :)

Template by : Urang-kurai / powered by :blogger